13 Aralık 2007 Perşembe

Biriken Taşkışla borçları ve dejenere Autocad





Autocad'in dejenere halini görmek için lütfen resmi büyütün. Eğer hala göremediyseniz, ne demek istediğini birazdan söyleyeceğim.

Mimarlık öğrencisi olarak zaten parasız olan bizler bir de bel ağrısı çekmekteyiz. haftanın 5 günü de sabahtan akşama kadar dersim var ve sadece çarşamba günleri okula laptopumu götürmüyorum. Ve tek örnek ben değilim, 7. yarıyıl olan birçok insan aynı sıkıntıyı çekmekte. Laptop sahibi olmamaksa başka bir dert tabi.

Lise sonda http://www.imdb.com/title/tt0342213/ filmini izlemiştim. yanlış hatırlamıyorsam Castro'nun bir tıraş hesabı vardı o filmde. Günde tıraş olmaya nekadar zaman harcandığını ve bunun yıllık hesabını yapmış amca. Eğer o yolu benimsersem Taşkışla yüzünden harcadığım taksi paralarını hesaplayabilrim ancak hiç istemiyorum. Meblağ büyük, farkındayım. İşte bu yüzdendirki, Taşkışla'nın bana borcu var. Beni nerdeyse hergün laptop taşımak zorunda bıraktığı için. "E binme canım sen de taksiye, otobüse bin" derler adama biliyorum da, 3.5 kg ağırlıkla, hep geç kalan bir insan olmak cidden zor. Ama cidden deniyorum ya...

Autocad'in kültürel sorunlarına gelirsek eğer; resimde birşey farkedebildiniz mi? Hemen söyleyeyim en üstteki araç çubuğuna (toolbar) bir dikkat ediniz.
File edit view insert vs. yazması gerek ancak Duygu'nun dejenere Autocad'i edit yerine "düzenle", help yerine de "yardım" yazmış.
Hep bizim dilimizin ve kültürümüzün dejenere olmasından mı bahsedeceğiz? alın size örnek.

Öyleyse "otoket".

Hiç yorum yok: