3 Mart 2008 Pazartesi

taslak #1

Tam 3 yıl 2 ay 17 gündür ölüyüm. Eşofmanlarımla evden ekmek almaya çıktığım bir gün hatırlamadığım bir şekilde öldürüldüm. Hatırlamıyorum çünkü ani bir ölüm benimkisi, benim gibi olmayanlar nasıl öldüklerini hatırlarlar.

Hayattayken ölüm sonrası için çok farklı var sayımlar duyarız, beyaz, oldukça parlak bir ışık, mavi gözlü yakışıklı melekler gibi. Şimdiye kadar bunlardan hiç birine rastlamadım. Yaşarken olduğum gibi şimdi de bir inançsız olmama ramen, herhangi bir yargılanmaya tabi tutulmadım. Aksine yaşarkenki inancım, insanların fiziksel bedenler ve içlerindeki enerjiyle var oldukları, ölümümden sonra daha da güçlendi. İnsan; bedeni ve ruhundan yani enerjisinden ibarettir. Beden yetersiz kalıp ömrüne son verince, normal olanı tüm bu enerjinin dünyaya dağılıp yaşam döngüsüne bir şekilde katılmasıdır. Ancak bir kısım ölümlü, öldüklerinde garip bir refleks sonucu bu enerjiyi bir bütün halinde tutmayı başarırlar.

Ölümleri sonunda enerjilerini bir arada tutmuş hayaletler, denedim ama daha iyi bir kelime bulamadım bizler için, ya belirli bir kişiye, mekana veya olaya, ya da benim gibi bir arayışa bağlı kalanlar oluyor. Ben; 28 yıl 8 ay 23 gün süren yaşamı boyunca herhangi bir kişiye, mekana ya da olaya bağlanmış bir kişi değilim. Hayatım kısa mutluluklara hastalık derecesinde bağlanarak büyük hayaller kumak ve bu hayallerin olmayacağını anladığım an başlayan kaçışlarla geçti. Gerek erkekler, gerek gezmeler gerekse kariyer ve okul hakkındaki bu hayaller, bana kısa dönemler için mutluluk kazandırdıysa da, uzun vadede sadece fazlaca para israfına neden oldular. Ölüm anında bu arayışımın daha bitmemiş olduğu ve henüz gerçek mutluluğa erişmemiş olduğum fikrine fazlaca sarılmış olamlıyımki; hala burdayım.

Merak edilen ölüm anıysa hemen açıklamalıyım sanırım. Ölümüm gerçekleştikten belirsiz bir süre sonra, tanıdığım bir sokakta kendimi tamamen uyanık birşekilde buldum. Bir şekilde ölü olduğunu bilir bir halde sokakta dikiliyordum. Ölümüm dolayısıyla ne bir şaşkınlık, ne de bir üzüntü duydum. Her sabah içtiğim tek şekerli açık çayın sıcak olduğunu bildiğim gibi ölü olduğumu biliyordum, sanki her saat başı ölmeye alışkındım...




Eskiden yazmaya başladığım bir hikaye taslağının ilk kısmı. Anlayacağınız üzere henüz taslak bile tamamlanmış değil. Yazarım elbet.